(a) bozuşmak, darılmak, arkadaşlığa son vermek.
We parted company after the argument. (b) görüş ayrılığına/ihtilâfa düşmek, anlaşamamak, zıtlaşmak, zıddına gitmek, zıt gitmek. He
parted company with his father on politics. (c) (birbirinden) ayrılmak.
We parted company at the airport.